Sürdürülebilirlik, sayısı günden güne artan birçok insanın parasını neye ve nereye harcayacağına karar verirken göz önünde bulundurduğu en önemli faktörlerden biri haline geldi.
Dünya Meteoroloji Örgütü’nün gelecek beş yıl içinde tüm dünyada sıcaklıkların rekor seviyelere yükseleceğini gösteren tahminler açıklamasıyla birlikte, tüketiciler de nasıl “çevre dostu” olabileceklerine ve kendi ekolojik ayak izlerini nasıl azaltabileceklerine dair bilgileri daha fazla araştırmaya başladı.
Buna karşılık olarak pazarlamacılar ve markalar da insanları sürdürülebilir seçimler yapmaya yönlendirmek için sahip oldukları ikna gücünden gittikçe daha fazla yararlanıyor.
Sürdürülebilir seçimler kapsamında, sürdürülebilirlik sertifikasına sahip ürünlere geçiş yapmayı, yeniden kullanılabilen veya yeniden doldurulabilen alternatifler sunmayı ve atığı azaltma konusundaki kararlılığı vurgulamak için Google’ın geri dönüşüm özellikleri gibi araçlardan yararlanmayı sayabiliriz.
Google’da sürdürülebilirlik pazarlama programı yöneticisi olan Nadia James bu konuda şunları söylüyor: “Pazarlamacılar olarak, sürdürülebilirliği daha somut hale getirmek ve daha güçlü bir çevre bilincine sahip yaşam tarzları yaratacak toplumsal normları ve amaçları teşvik etmek için inanılmaz bir fırsata sahibiz.” James sözlerine şöyle devam ediyor:
“Geri dönüşüm, dünyada en çok araştırılan sürdürülebilirlik konularından biri. Bu konu, tüketicilerin daha iyi anlamasına ve alışkanlığa dönüştürmesine yardımcı olabileceğimiz çevre dostu davranış örneklerinden yalnızca bir tanesi.”
Pazarlamacılar, tüketici davranışını etkilemek ve insanları çevre dostu bir yaşam sürmenin kolay olabileceğine ikna etmek için hikaye anlatma, yaratıcılık ve güçlü mesajlar iletme gibi yöntemlerden yararlanabilir.
Pazarlamacılar olarak, insanların istediklerine yanıt vermekten çok daha fazlasını yapıyoruz ve talep yaratıyoruz. Bazı açılardan baktığımızda müşteri tercihlerini şekillendirdiğimizi de söyleyebiliriz.
Bir yiyecek ve içecek şirketi, ürettiği bitki bazlı alternatifleri tanıtabilir veya bir adım ileri gidip bu ürünleri varsayılan ürünler olarak sunabilir. Bunu bir tür yön gösterme, insanların seçeneklerini sınırlamadan doğru olanı yapmalarını sağlamaya çalışmak için etkileme tekniklerinden yararlanan güçlü bir araç olarak tanımlayabiliriz. Örneğin bir restoran tamamen vejetaryen bir menü oluşturabilir ve aynı zamanda müşterilere siparişlerine et ekleme seçeneği sunabilir.
Araştırmalar, varsayılan olarak et içermeyen seçenekler sunduğunuzda çoğu tüketicinin bu seçenekleri tercih etme olasılığının çok daha yüksek olacağını gösteriyor. Böylece uzun vadede birçok tüketici iklim dostu seçenekleri tercih eder hale gelebilir.
Pazarlamacılar ödül kullanımından da yararlanabilir. İklimle ilgili olarak atılan adımın kendisi yeterince ödüllendirici değilse bu adımı daha cazip hale getirmek için ona başka bir şey ekleyebilirsiniz. Örneğin bir geri dönüşüm kutusunu slot makinesine dönüştürüp her geri dönüşüm işleminde tüketicinin puan kazanması sağlanabilir. Ana fikir, daha iyi olan seçeneği, kolay seçeneğe kıyasla anında daha cazip görünecek hale getirmek.